Benito’nun Tütün Çiftliği ve Senyör Sergio ile ‘Puro’ Üzerine Söylemler

"Küba’ya gidip de tütün çiftliklerini görmeden dönmek olmazdı. En güzel çiftlikler Viñales’de yer alıyor. UNESCO Dünya Mirası bölgesindeki Pinar del Río eyaletinde bir sürü seçenek mevcut. Bu pek çok seçenekten modern tütün ekiminin sözde doğum yeri olarak bilinen Senyör Benito’nun Çifliği’ne doğru yol aldık.

Benitolar, tütün işine yıllar önce gönül vermiş bir aile. Dededen toruna taşınan bu gelenek dışında onlar aynı zamanda Viñales’in en soylu ailesi. Siz kasabanın merkezinde bir bara oturmuş Mojito’nuzu yudumlarken ana cadde üzerinde, önünüzden ata binerek aynı şu western filmlerindeki aktörler gibi kovboy şapkası ve kahverengi gömlek giymiş birkaç asil geçiyorsa bilin ki; onlar muhtemelen Benitolardır.

Rotayı Benito’nun Çiftliği’ne çevirdiğimizde hatırı sayılır bir neşe ve ağırlama ile karşılaştık. Tombul yanaklı, güleç yüzlü Senyör Benito Camejo Nodarse; “Turko Turko!” diye ziyaretimize sevinirken misafirperverliği takdire şayandı. Bizi hemen ofisindeki koltuklara oturtarak iki bardak kahve ve rom ikram etti. Ardından koca rom şişesini önümüze koydu ve bittikçe bardaklarımızı doldurdu. Yetmedi; üzerine de üretip sardıkları purolardan hediye etti.

Güldük, eğlendik derken oğlu Sr. Sergio Benito ile tanışma fırsatımız oldu ve tütün çiftliğinin bölümlerini gezmeye başladık. Birkaç hektarlık geniş bir araziye yayılmış tütün tarlalarını ve bohio’ları..."

Modern tütün yetiştiriciliğinde doğum yeri olarak kabul gören ve UNESCO Dünya Mirası bölgesindeki Pinar del Río eyaletinde konuşlanan 'Benito'nun Puro Tütünü Çiftliği'ni ziyaret ettim.

Senyör Benito Camejo Nodarse'nin oğlu Çiftçi Sergio Benito ile yaptığım röportaj ve dahası için;

Benito’nun Tütün Çiftliği ve Senyör Sergio ile ‘Puro’ Üzerine Söylemler...

Küba Gezisi Notları

"Sosyalist rejim, Che Guevara, Fidel Castro, bacağında puro saran kadınlar, sokak müzisyenleri ve salsa geceleri dendiğinde ilk akla gelen Karayip ülkesi Küba’da 14 gün, hayal gibi geçti. O iki haftada Havana, Vinales, Varadero ve Trinidad olmak üzere dört farklı şehri gezip görme fırsatım oldu.

Pek çok not aldığım Küba gezisi anlatılacak bir bavul dolusu hikaye barındırırken sevdiklerimi Renklisen’e not düşüyor; geriye kalanları herhangi bir yerde ve zaman diliminde enerjilerimiz çarpıştığı vakit iki kahve arasına bırakıyorum.

1. Puro Çiftliği Cenneti ‘Vinales’
2. Plajlarıyla Ünlü ‘Varadero’
3. Sokak Müzisyenleri Ve Salsa Gecelerinin İkinci Kalbi ‘Trinidad’
4. Film Setinden Hallice ‘Old Havana’

1. Puro Çiftliği Cenneti ‘Vinales’

Vinales; vadisi, mağaraları, puro ve kahve çiftlikleri ile ünlü şirin mi şirin küçük mü küçük bir Küba köyü. Doğasıyla da kendini insana hayran bırakan Vinales’i ziyaret etmek için pek çok neden olunca taktım çantamı sırtıma, koyuldum Vinales yoluna.

Havana otogarında Vinales otobüs bileti kalmadığını öğrenince ‘taksi collectivo!’ diye seslenen şoförlere bir selam eylemek zorunda kaldık. Avucuma tükenmez kalemle yazdığım ücrette beden dili iletişimiyle -uzun uğraşlar sonucu- hemfikir olunca pazarlık yapmanın verdiği hafiflik ile söylenenin yarı fiyatına yola çıktık. Keyifli bir yolculuğun ardından karanlık çöktüğünde Vinales’e vardık. Vardık varmasına da cep telefonlarında internet, dilde İspanyolca olmadığı için sokaklar arasında kalacağımız yeri..."

Küba gezisi notları ve daha fazlası için elimde ne var ne yok derledim topladım. Size görselli bir makale çıkardım. Aslında anlatacak çok fazla şey olsa da geri kalanı iki çay bardağı arasına bıraktım.

Küba'da 14 gün nasıl geçti diye merak edenleri buraya alalım.

Görüşürüz, çok özletme!