19 Ocak 2018 Cuma

Aşk, Bir İnsanın Başına Gelen En Güzel Hastalık

"Sizden bir çırpıda vazgeçebilenleri salıverin gitsin. Hele bir de sıkışıverdiklerinde işine geldigi gibi davranan, o zaman öyleydi şimdi böyle diye zırvalayanlardan uzak durun ki dengeniz şaşmasın. Yok öyle bir şey efendim! Kimin zırt diye değişiverdiği görülmüş şu dünyada? Kılıfa uydurulanlar bile palavra. Yersen yersin, yemeyiverin bir zahmet. Farklı olan belli edecektir kendini on metreden elbet.

Cesaret işidir…

Duyguların değiştiği yerde alışkanlıkların ve başkalıkların asla değişmemesi mümkün müdür? Alışkanlıklar da değişir tüm hayatın akışı da… Tek yaşıyormuşçasına konforunda ve hayatında hiçbir değişiklik olmasını istemeyenlerin bulaşmaması gereken bir duygu halidir. Her şey benim istediğim gibi olmalı şımarıklığın dik alası olduğu kadar düşüncesizliğin de daniskasıdır. Çünkü; aşk iki kişiliktir.

Ortada buluşmak ve birlikte paylaşmaktır…

Denenmemişleri denemektir. Karşındakini kırmayıp önyargıları kırmak, büyüklüğe soyunmayıp yargılardan soyunmak; çırılçıplak kalmaktır. Özverili davrandığın ölçüde, emekle akar gider, feragat etmeyip mızmız bir çocuk gibi mütemadiyen ‘ben ben’ diyip hep kendi keyfine göre hareket..."

Aşk üzerine bir şeyler karalamak istediğimde bu ve buna benzer satırlar ortaya çıktı.  Tam da o esnada Salah Birsel şiiri de avuçlarımdaydı. Salıverdim ruhumu, bırakıverdim parmaklarımı makale aktı gitti. Kim bilir nereye gitti... Bu arada biliyor musunuz? Aşk, bir insanın başına gelen en güzel hastalık. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder